İnsan vücudu, oluşan tüm yaraların iyileşmesi sonucunda “skar dokusu” adı verilen nedbe dokusu ile iyileşir. Vücutta kesilen her bölgede kalıcı bir yara izi olacağı bilinmektedir. Plastik cerrahların önemli hedeflerinden biri, ameliyatta kullanılan kesileri olabildiğince saklı bölgelerde yaparak ve ince ve hassas dikiş teknikleri ile dikerek en az görünür hale getirmektir. Ancak kesiler her zaman cerrah kontrolünde olmamaktadır veya olsa da her zaman istendiği şekilde iyileşmemektedir.
Aynı zamanda travma ve kazalara bağlı istenmeyen ve kötü iyileşen yara izleri ile de karşılaşılmaktadır. Bu durumlarda, yara izinin daha az görünür olabilmesi için yapılan işlemlerin tamamına “Skar Revizyonu” adı verilmektedir.
Skar revizyonu ameliyatı, yara izinin büyüklüğü ve yerleşi minin yanısıra uygulanacak tekniğe göre genel veya lokal anestezi altında yapılabilmekte ve işlemin süresi de yine bu durumlara bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Bu amaçla uygulanan tekniklerin başında, yara izinin cerrahi olarak çıkarılıp, daha düzgün ve ince biçimde yeniden dikilmesi gelmektedir. Sıklıkla kullanılan diğer bir yöntem ise zeminden yeni deri üretiminin sağlanmasını teşvik etmek için uygulanan zımparalama (dermabrazyon) uygulamasıdır. Özellikle son yıllarda kullanılan diğer bir yöntem ise yağ enjeksiyonudur. Yara izi altında kişinin kendisinden alınan yağ dokusunun enjekte edilmesi, yara izinin rengini normal cilt rengine yaklaştırmakta ve bölgenin daha yumuşak bir hal almasını sağlamaktadır. Ayrıca yağ dokusundan elde edilebilen mezenkimal kök hücreler yara dokusuna enjekte edilerek dokunun rejenerasyonu desteklenebilmektedir.
Skar revizyonu hakkında bilinmesi gereken iki önemli unsur daha vardır. Bunlardan ilki, insanda yara iyileşmesinin ortalama bir sene kadar sürmesidir. Dolayısıyla oluşan herhangi bir yaranın son halini alması yaklaşık bir yıl sürmektedir. Bazı istisnalar ve erken müdahale gerektiren olgular dışında, skar revizyonuna karar vermeden önde genellikle yaranın son halini beklemekteyiz. Diğer bir önemli unsur ise, yara iyileşmesi sırasında güneşten kaçınmanın önemidir. Güneş ışınları ile ilk bir sene içinde yoğun temas, daha belirgin yara izi oluşuma neden olmaktadır. Bu yüzden skar revizyonu ameliyatı yapılacak bölge güneş ışınlarına maruz kalan bir bölgeyse, bu ameliyatı kış mevsiminde planlamak mantıklı olmaktadır.
Skar revizyonu ameliyatı, kişinin vücudunda oluşmuş, görüntü olarak rahatsızlık veren yara izlerinin, mevcut durumundan daha iyi bir duruma getirilmesi için plastik cerrahlar tarafından sıklıkla ve başarıyla uygulanmaktadır.
Öte yandan çocuklar hareketli olmalarından dolayı düşebilir ve bir yerlerini kesebilir veya yaralayabilir ve bu yaralanmalar tam kat ise sıklıkla çocuğunuza ömür boyu taşıyacakları izler bırakabilir.
Çoğu zaman yara veya dikiş izleri zamanla daha az belirgin hale gelirken, bazen izler belirgin olabilir. Çocuklar için yaralanmalarda ve sonrasındaki müdahaleler izlerin kalıcı olmaması için önemlidir. Bu sebeple doğru tedavi ve bakım dikkate alınması gereken unsurlardır.
Çocukta dikiş izi nasıl tedavi edilir?
Çocukta dikiş izi kalmaması için neler yapılması gerektiği detaylı olarak anlatılacaktır. Yara izi giderici krem uygulamaları düzgün dikilmiş kesilerde faydalı olabilir. Ancak keloid gibi ileri derecede olan yara izleri aşağıdaki ileri özel skar tedavilerinden birisine ihtiyaç duyabilir. Unutmayın ki bunların sadece tam bir tıbbi gözetim altında yapılabilir.
Skar tedavisi için yöntemler
• Triamsinolon aşısı içeren steroid tedavisi.
• Ameliyatla dikiş izi estetiği
• Skar dokusunun dondurulmasını içeren kriyoterapi.
• Lazer ile iz tedavisi
• Silikon tabakalar ve silikon içeren iz kremleri
• Doğru cilt bakımı ve nemlendirme
• Basınçlı giysileri içeren basınç tedavisi.
Çocuklarda izlerini tamamen önlemek mümkün değildir. Bu sebeple onları sonuçlar hakkında eğitin, böylece oyun oynarken daha dikkatli olurlar.